Etkin önlemleri destekliyoruz
Plastik sektörü olarak Covid-19’la mücadele kapsamında uygulamaya konan tedbirleri desteklediklerini belirten Gülsün: “Şüphesiz ki virüsün yayılma hızı tüm insanlık için endişe sebebi. Küresel çapta 200.000’e yakın kişiye bulaşan ve 8.000’e yakın kişinin hayatına mal olan virüsün ülkemizde yayılmaması tüm temennimiz. Uzmanların da belirtmiş olduğu üzere bu dönemde sosyal mesafeye ve kişisel hijyene özen göstermek büyük önemi haiz. Umuyoruz ki ülkemiz bu mücadeleyi başarılı bir şekilde sürdürecek ve en az hasarla atlatacaktır” dedi.
Plastik ürünlerin önemi çok büyük
Bulaşıcı hastalıklarla mücadele konusunda plastik ürünlerin çok önemli bir rol oynadığını söyleyen Selçuk Gülsün: “Plastik ürünler gerek kişisel hijyenin sağlanmasında gerek toplum sağlığının korunmasında vazgeçilemez bir rol üstlenmektedir. Yüzeyden bulaşmayı minimum seviyeye indiren tek kullanımlık plastiklerden, gıdalarımızı koruyan plastik ambalajlara, son dönemde kullanımı artan maskelerden, tedavide kullanılan eldiven, önlük, serum gibi medikal ürünlere kadar tüm bir steril ağın kurulması ancak plastiklerle mümkün” dedi.
Ekonomik aktivite göz ardı edilmemeli
Tüm bu süreçte ekonomik aktivitenin aksatılmaması gerektiğinin altını çizen Gülsün: “Virüsün ortaya çıktığı ve şu ana kadar en büyük kaybı yaşattığı Çin’de durumun kontrol altına alınması ile birlikte bölge sanayisinin %70’ler seviyesine çıktığını gözlemliyoruz. Bunun başlıca sebebi ise tüm mücadele sürecinde ekonomik aktivitenin etkilenmemesi adına alınan önlemlerin bilimsel bir temele oturtulmuş olması. Ülkemizde de pazar daralması gibi dış etkilerden bağımsız olarak sanayi üretimimizin düşmemesi için uygulamaya konulacak tedbirlerin iyice tartılması gerekiyor. Bilimsel temelden yoksun, popülist yaklaşımlarla alınacak önlemlerin sağlık açısından ülkemize faydası olmayacağı gibi ekonomik açıdan da zararı olacaktır” dedi.
Korku tacirlerine itibar edilmemeli
Sözlerine devam eden Selçuk Gülsün: “Son dönemde belirli çevrelerce gündeme gelmek adına dile getirilen popülist söylemlerden biri de Covid-19 ile mücadele tedbirleri kapsamında ülkemizin plastik hammadde ve kullanılmış atık hammadde ithalatının durdurulması talepleridir. Her türlü bilimsel temelden yoksun olan bu söylemi anlamlandırmak mümkün değildir. ABD’de yapılan araştırmalar virüsün beden dışında en fazla 3 gün aktif kalabildiğini kanıtlamışken yurdumuza gelmesi çok daha uzun süren ithalatın engellemesini üstelik bunun sadece plastikleri kapsamasını talep etmek abesle iştigaldir. Başta İzmir Milletvekili Murat Bakan olmak üzere bu taleplerde bulunanların şu iki soruyu yanıtlaması gerekmektedir; “Ellerinde virüsün ithalat edilen hammaddeler yoluyla bulaşabildiğini gösterir bir bilimsel kaynakları var mıdır?” “Cam, metal ve kağıt gibi geleneksel malzemeler için böylesi bir kısıtlama talep etmezlerken, plastik özelinde bunun talep edilmesinin gerekçesi nedir?” İster hurda ister farklı malzemeler üzerinde olsun bu virüsün ithalat yoluyla ülkemize geleceğini iddia etmek ve bu gerekçe ile plastik hammadde ve kullanılmış atık hammadde ithalatının durdurulmasını talep etmek korku tacirliğidir. Bu kapsamda kamu otoritelerimiz ve halkımız bilimsel verilerle bağdaşmayan iddialarda bulunan korku tacirlerine itibar etmemeli ve ne plastik geri dönüşüm sektörünün ne farklı bir sektörün hammaddeye erişimi engellenmemelidir” dedi.
Hibya Haber Ajansı
BELEDİYE
25 Kasım 2024BELEDİYE
25 Kasım 2024EKONOMİ
25 Kasım 2024UNCATEGORİZED
25 Kasım 2024GÜNDEM
25 Kasım 2024SPOR
25 Kasım 2024GÜNDEM
25 Kasım 2024