Bakan Soylu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Bunu deprem olarak tanımlamak bu afeti tam olarak anlatamamak gibi bir anlayışla bizi karşı karşıya bırakır. Biz daha önce depremler yaşadık, bu kadar yaygınını hem görmedik hem de tecrübe etmedik. Sadece Antakya’da 15 milyon ton. Yani milyonlarla kamyon. Hiç dinlenilmeden gidilirse 3-4 ay içerisinde sadece bir ilçede bitirilebilecek bir enkazdan bahsediyoruz. 26 binin üzerinde toplam arama kurtarma çalışması yapılan bina var.
Bu büyük depremden istifade etmek isteyenler olabilir. Sayın Bakanımız da birtakım mevzuat değişikliklerine gerek olduğunu ifade etti. Örneğin fahiş kira artışları son zamanlarda deprem bölgesinin, deprem kadar acıtıcı bir gerçeğidir. Bu bizi üzmektedir. Elbette ki devlet olarak gereğini de yerine getiriyoruz.
İnsanlara ikinci bir deprem yaşatmanın gereği yok. Hukuk devletiyiz. Müracaat eder, çıkarmak ister. Çıkartmaya mahkeme karar verirse çıkartır. Böyle bir şeyi istemek şu anda kiracıdan hakikat doğru bir yaklaşım değildir. Fahiş kira artışları doğru bir yaklaşım değildir. Kiracı çıkarmak doğru bir yaklaşım değildir.
Şu anda çok hızlı bir şekilde hem enkazlar kaldırılıyor. Hem de şehirlerin yeni yerlerinin planlanması hususunda gerekli adımlar atılıyor.
Aynı zamanda konteyner şehirlerle ilgili hazırlıklar da sürüyor. Şu ana kadar ağır hasarlı, orta hasarlı, ev sahibi, kiracı toplam müracaat dün akşam itibarıyla 421 bin oldu. Bunun 284 bin 712 hanesi ‘ben kira yardımı almak isterim’, 136 bin 913’ü de ‘ben konteynerde yaşamak isterim’ dedi. Buradaki değerlendirmeler ve başvurular devam edecek. Buna ait de altyapı hazırlıkları sürecek.
Şu ana kadar 140 alanda 93 bin 623 konteynerin hazırlıkları yapıldı. Bunun 70 bini hemen hemen tamamlanmak üzere bir kısmı tamamlandı ve konteynerdeki yaşantısına başlamış oldu.
İlk kez bir afette ve depremde kiracılara kira yardımı yapılıyor. Taşıma yardımı yapılıyordu. O da ev sahiplerinden biraz daha azdı. İlk kez dengeli bir taşınma yardımı 15 bin lira ve bir kira yardımı ilk yapılıyor. Çünkü bu depremin niteliği de, yaygınlığı da, etkilediği bölge de, insanlar da, sonuçları da elbette ki bir öncekilerle kıyaslanamayacak derecede bir sonuç hep beraber, hepimizi oluşturmaktadır.
Tekrar geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Cenab-ı Allah yardımcımız olsun. Vefat eden bütün vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum. Hastanede şu anda yatan ve tedavi gören vatandaşlarımıza acil şifalar dileklerimi iletiyorum.”
Bakan Bozdağ’ın konuşmasından bazı satır başları şöyle:
“Deprem sürecinden sonra adli süreçlerin sağlıklı işlemesi konusunda da Adalet Bakanlığı, yargı görevi yapanlar, adliyelerimiz, Cumhuriyet Başsavcılıklarımız büyük bir yoğunluk içerisinde 7/24 esaslı çalışmayı yürütmektedir. Deprem nedeniyle yıkılan binalardan, ceza soruşturmasına konu olan binaların tamamıyla ilgili adli soruşturmalar, Cumhuriyet Başsavcılıklarımız tarafından reysen başlatılmıştır.
Adli soruşturmalar nedeniyle ceza soruşturmasına esas olmak üzere adli soruşturmalara konu olan binalardaki delil tespitlerinde önemli ölçüde tamamlandığını buradan ifade etmek isterim. Şu anda Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay ve Malatya dışındaki illerimizde delil tespit işlemlerinin ceza soruşturması kapsamında tamamlandığını buradan ifade etmek isterim.
Diğerleriyle ilgili delil tespit işlemleri de büyük bir gayretle devam etmektedir. Önemli ölçüde oralarda da sona yaklaşılmıştır. Ceza soruşturmasına konu olan binaların enkazları bilirkişiler ve Cumhuriyet savcımızın gözetiminde delil tespiti yapılmadan kaldırılmamıştır. Bundan sonra da delil tespiti yapılmadan hiçbir enkazın kaldırılması söz konusu değildir. Aksi yönde beyanların hiçbirinin gerçeği yansıtmadığını ifade etmek isterim.
Şu ana kadar Cumhuriyet savcılıklarımızla bu kapsamda 7 bin 598 müstakil binada bilirkişi incelemesi yapılması suretiyle delil tespiti yapıldığını ifade etmek isterim. Bu kapsamda soruşturmalara baktığımızda bugüne kadar 612 şüpheli hakkında adli işlem yapıldığını, bunlardan 184’ü hakkında tutuklama kararı verildiğini, 214’ü hakkında adli kontrol ve 71’i hakkında yakalama kararı verildiğini, 55 kişi hakkında gözaltına alınma kararı verildiğini şu anda 2 kişinin de gözaltında olduğunu, hakkında işlem başlatılan kişilerden 16’sının da vefat ettiğini, vefat ettiği içinde ona göre işlem yapıldığını ifade etmekte fayda görüyorum.
Bunların sıfatlarına baktığımızda; tutuklu olanlarının 79’unun müteahhitlerden, 74’ünün yapı sorumlusu, 10-13’ünün yapı sahibi, 18’inin binada değişiklik yapan olduğunu görüyoruz. Adli kontrol kararı verilenlerin de 72’sinin müteahhit, 92’sinin yapı sorumlusu, 22’sinin yapı sahibi, 28’inin de binada değişiklik yapan olduğunu ifade etmek isterim.
Deprem bölgelerinde hırsızlık vakalarına baktığımızda 351 vaka olduğunu görüyoruz. Bu vakalarda 284 şüpheli hakkında işlem yapılmış, 179 kişi hakkında tutuklama, 36 kişi hakkında adli kontrol kararı verildiğini görüyoruz.
Depremin yaşandığı günden bugüne kadar meydana gelen yağmalama vaka sayısı sadece 4’tür. Tutuklu sayısı da 4’tür. Yağma konusunda kamuoyuna yansıyan bilgilerin çoğunun asılsız olduğu da ortaya çıkmıştır.
Özellikle deprem felaketinin ortaya çıkardığı sonuçlar bizim mevzuatlarımızı önemli ölçüde gözden geçirmemiz gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Adalet Bakanlığı olarak biz de ceza mevzuatımızı ve diğer mevzuatlarımızı böylesi bir durumdaki cezai yaptırımlar dahil olmak üzere işlenen suçlarla ve diğer hususları da içerecek şekilde bir hazırlık içerisindeyiz.”
Hibya Haber Ajansı
BELEDİYE
23 Kasım 2024BELEDİYE
23 Kasım 2024EKONOMİ
23 Kasım 2024UNCATEGORİZED
23 Kasım 2024GÜNDEM
23 Kasım 2024SPOR
23 Kasım 2024GÜNDEM
23 Kasım 2024