Bacak damarlarında kullanılan stentler uzuv kaybını önleyebiliyor
Memorial Hizmet Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Harun Arbatlı, bacak damar tıkanıklıkları ve bacağa koroner stent uygulamaları hakkında bilgi verdi.
"Şeker ve sigara kullanımı bacak damar tıkanıklığına neden olabilir"
Vücutta tüm iskeleti bacakların ayakta tutmakta olduğunu bu nedenle de vücuttaki en önemli kas gruplarının bacaklarda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Harun Arbatlı, "Bacakların sağlıklı bir kas grubuna sahip olması için de kan dolaşımının en yüksek seviye de olması gerekir. Ancak başta diyabet hastaları olmak üzere sigara kullanımı, kan lipid düzeyinin yüksek olması, kan pıhtılaşma riskinin yüksek olması ve bazı genetik bozukluklar bacak damarlarında tıkayıcı arter hastalıklarına neden olabilmektedir." diye konuştu.
"Ayaklarınız üşüyorsa bu durumu hafife almayın"
Prof. Dr. Harun Arbatlı, bacak damar tıkanıklıklarının en çok diyabetik hastaları etkilemekte olduğuna dikkat çekerek, "Hastaların bacak damarlarında yetersiz kan akımı nedeniyle iyileşmesi çok güç olan yaralar oluşabilmektedir. Tedaviye yanıt vermeyen bu yaralar da hastanın bacakları ya da ayak parmaklarının kesilmesine neden olabilmektedir. Herhangi bir uzuv kaybı yaşamamak için bacak damar tıkanıklıklarında erken tanı ve tedavi büyük önem taşır." ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Harun Arbatlı, bacak damar tıkanıklığının göstergesi olan şu belirtilere dikkat etmek gerektiğini söyledi:
"Ayaklarda üşüme, tırnaklardaki bozulma veya kalınlaşma, bacak tüylerinin dökülmesi, yürüme sırasında baldır ve uyluk kaslarının çabuk yorulması, kramplar."
Koroner kalp hastalıklarında kullanılan stentler bacak damarlarında da kullanılabildiğini belirten Prof. Dr. Harun Arbatlı, "Günümüzde koroner kalp hastalıkları için stentler sıklıkla kullanılmaktadır. Hayat kurtaran bu stentler artık bacak damarlarının uç kısımlarında yer alan darlıkların tıkanıklıklarında da kullanılabilmektedir. Daha önce uyluk bölgesindeki tıkanıklarda 5-7 mm çapta stentler kullanılabiliyordu. Ancak 2-3 mm çaptaki damarlarda sadece balon anjiyoplasti işlemi yapılıyordu. Özellikle ilaç kaplı stentler uç bölgelerde yer alan darlık ve tıkanıklıklarda kullanılarak iyi sonuçlar alınabilmektedir. Bu uygulama özellikle diyabetik hastaların uzuv kaybının önüne geçilmesinde önemli katkılarda bulunabilmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
"Hasta bacağını kaybetmeden yürüyerek evine dönebiliyor"
Hasta bacak damar tıkanıklığı riski taşıyorsa ve tıkanıklık belirtileri varsa zaman kaybetmeden mutlaka hekime başvurması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Harun Arbatlı, şöyle devam etti:
"Hastanın fiziki muayenesi yapıldıktan sonra gerekli tetkikler yapılarak bacak damar tıkanıklığı tanısı konulabilmektedir. Günümüzde bacak damar tıkanıklıklarının hastaya özel tedavisinde çeşitli ilaçların yanında anjiyografi eşliğinde balon anjioplasti, aterektomi ve stentler gibi damar içinden yapılan müdahaleler günümüzde en çok tercih edilen yöntemlerdir. Bacak damarlarında kullanılmakta olan stentler günümüzde gelişimini hala sürdürmektedir. Bunun en önemli sebebi bacak damarlarının çok uzun yapıda olmaları, ilaç kaplı stentlerin henüz bu bölgede kullanılmıyor olmasıdır. Stentlerin henüz tam olarak kullanılmamasının nedeni ise eklem bölgelerinde damarların sürekli kıvrılma ve bükülmeye maruz kalması nedeniyle stentlerin işlevlerinin bozulmasına sebep olmasıdır. Ancak özellikle diz altı bölgesinde koroner stentlerin kullanılabilmesi dolaşım sorununun giderilmesinde yeni imkanları doğurmuştur. Bacak damar tıkanıklığı olan hastalar, yapılan stent işlemi sonrası hem aynı gün taburcu olarak evine gitmenin hem de herhangi bir uzuv kaybı yaşamamanın konforunu yaşamaktadır."
Hibya Haber Ajansı