Kılıçdaroğlu: “Türkiye, 14 Mayıs itibarıyla yaşama sevincini geri alacak”

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Sevgili yurttaşlarımızın ve bilhassa sevgili çocuklarımızın 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 103’üncü yıl dönümünde bu aziz bayramının sadece Türk çocuklarına değil, başta tüm mazlum milletlerin çocukları olmak üzere dünyanın tüm çocuklarına mutluluk, barış ve sağlık getirmesini diliyorum.

Mustafa Kemal ve arkadaşları çok iyi biliyorlardı ki hakimiyetini kayıtsız şartsız eline almış bir milletin iradesi karşısında hiçbir güç, hiçbir düşman duramazdı. Bu iradeyi temsil edecek makam da elbette Türkiye Büyük Millet Meclisi’ydi. Atatürk ve arkadaşları bu inançlarında hiç yanılmadı. Bizi Kurtuluş Savaşı zaferlerine ulaştıran çatışı altında bulunduğumuz bu meclistir. Bu haliyle Türkiye Büyük Millet Meclisi, milli mücadelemizin ana karargahıdır.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, kurulmuş bir devletin meclisi değil, bizzat kendi iradesiyle kurduğu kurucusu olduğu bir devletin meclisidir. Hem gazi meclis unvanını taşıması hem de devlet kurucu vasfı nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi, dünya siyasi tarihinde, dünya askeri tarihinde ve dünya demokrasi tarihinde seçkin bir yere sahiptir. Böylesine önemli vasıflara sahip bir meclisin mensubu olmaktan gurur duyuyorum, gurur duyunuz.

Önümüzdeki seçimlerle birlikte bu sıralardaki yerlerini alacak olan TBMM’nin yeni üyelerine de şimdiden başarılar diliyorum. Hiç şüphe duymuyorum ki milletimiz yeni üyelerine ülkemizi güçlendirilmiş parlamenter sisteme ulaştıracak iradeyi teslim edecektir.

TBMM, tüm dertlerimizin, ülkemizin tüm temel sorunlarının çözüm merkezi olmak zorundadır. Ancak üzülerek ifade edeyim ki milletçe geçmişimize duyduğumuz saygının ve geleceğimize duyduğumuz güvenin çatısı olmaktan uzaklaşmış bulunmaktadır. TBMM, tarihsel birikimine tezat oluşturacak biçimde tek adam rejiminin gölgesi altındadır. Gazi meclisimizin yasama gücü tek adam rejiminin tahakkümüne teslim edilmiştir. Yargı bağımsızlığı, fikir ve ifade özgürlüğü, basın özürlüğü ve diğer tüm özgürlükler ile bilimsel, laik eğitim yerle yeksan edilmiştir. Kamu istihdamında liyakatin ortadan kaldırılması, kamu yönetiminde kayırmacılık ve yandaşlık hakim kılınmıştır.

Yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen umutsuz olmak için hiçbir neden yoktur. Çünkü bizler uçurumun kenarındaki yıkık bir ülkeden modern bir cumhuriyet yaratan Mustafa Kemal’in çocuklarıyız. Milletimizin çelikten iradesi tek bir adamın iki dudağına, kişisel ikbal ve beklentilerine, kayırmacılık bağımlılığına, liyakatsiz kadrolarına teslim edilmiş görünse de bir dönemin sona ermekte olduğunu görüyoruz ve biliyoruz.

Bugün için bir kişiye ait olan egemenlik son bulacak, 100 yıl önce olduğu gibi egemenlik kayıtsız ve şartsız millete ait olacak. 14 Mayıs itibarıyla Türkiye, yaşama sevincini geri alacak. Türkiye, baharını yaşayacak. Türkiye’ye bahar geldiğinde göreceksiniz, tüm dünyaya bahar gelecek.”

Hibya Haber Ajansı