Japonya’nın en büyük nükleer enerji şirketi olan Tokyo Electric Power (TEPCO) şirketi tarafından dün yapılan açıklamada, Fukuşima Dai-ichi Nükleer Güç Santrali'nde önceki gün radyoaktif atık su arıtma ünitesinde yaşanan sızıntı kazasına insan hatasının neden olabileceği duyuruldu. Açıklamaya göre bir personel, bir cihazı temizlerken havalandırma çıkışından su sızıntısı olduğunu fark etti. Temizlik sırasında manuel olarak kapatılması gereken 16 vanadan 10'u açık kaldı. Bu, radyoaktif madde içeren suyun havalandırma borusuna akmasına ve musluk suyuna karışmasına neden oldu.
Fukuşima’daki yerel medya kuruluşunda yer alan haberde radyoaktif madde içeren yaklaşık 5,5 ton kirli suyun, havalandırma çıkışı etrafına sızdığı tespit edildiği, suyun 22 milyar bekerel radyoaktif madde içerebileceği kaydedildi.
Bir yandan nükleer santralde sürekli kaza ve krizler yaşanırken, diğer yandan Japonya yönetimi okyanusa nükleer atık suyun boşaltılmasının güvenli olduğunu iddia ediyor.
Kamuoyu, Japonya'nın radyoaktif atık suyu denize boşaltma planına ilişkin ciddi endişeler taşıyor, bu durum üç önemli sorunun varlığını doğruluyor gibi görünüyor.
İlk olarak, TEPCO şirketi radyoaktif atık suyun tahliyesini güvence altına alamıyor.
İkincisi, denetim eksiklikleri nedeniyle Tokyo yönetiminin sorumluluklarından kaçınma şansı yok.
Üçüncüsü, Uluslararası toplumun, Japonya'nın radyoaktif atık suyu bertaraf etmesinin denetlenmesine katılması zorunludur.
Sürekli yaşanan kazalar, Japon hükümetinin ve TEPCO şirketinin radyoaktif madde içeren kirli suyu arıtma cihazlarının ve deniz deşarj tesislerinin uzun vadeli istikrarlı ve etkili çalışmasına tek başına güvence sağlayamayacağını kanıtladı. Uluslararası toplumun tüm denetim süreçlerine katılmak için çok sayıda nedeni var ve Japonya tam anlamıyla iş birliği yapmalıdır.
Japonya, geçen yılın ağustos ayından bu yana denize üç tur atık su boşaltmayı gerçekleştirerek toplam 23 bin tondan fazla radyoaktif atık suyu tahliye etti. Denize radyoaktif atık su boşaltmanın dördüncü turu bu ayın sonunda başlayacak.
Japon politikacılar sorumluluk üstlenerek, TEPCO şirketinin güvenlik riskleriyle ciddi şekilde başa çıkmalı, radyoaktif atık suyu denize boşaltmayı durdurmalı. Ayrıca uluslararası toplumla yapılan istişareler sonucu tüm tarafların kabul edebileceği bir çözüm bulmalıdır. Eğer Japonya karanlık bir yolda ilerlemeye devam ederse, bunun sonuçlarıyla yüzleşmek zorunda kalacaktır.
Hibya Haber Ajansı
News
