22 Ekim 2024 Salı
Firma sahipleri, üst düzey yöneticiler, İK yöneticileri ve çalışanlarının katıldığı konferansta konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam, “Sürdürülebilirlik demek denge demek. Kaynakların verimli kullanılması ve dünyadaki, evrendeki dengenin bozulmaması. Ne yazık ki bu denge bozuldu. Nasıl bozuldu, biz bozduk. Kaynakları tüketiyoruz, etik kurallarsa zaman zaman baktığımız, eleştirdiğimiz şeyler haline geldi. Biraz iğneyi kendimize batırmamız lazım” dedi.
Bir şeyin kıymetini arz talep dengesinin belirlediğini ifade eden Albert Saydam, “Kıymet arz talep dengesinde olur, bir de bu denge bozuldu. Şu anda düşünün ki dünyada kısıtlı sayıda araç var ve bunu kiralayan firmalar da kısıtlı. O zaman bunun kıymeti doğru bedelle mi olur, o aracın bedeli ile mi olur? Hayır, kim daha yüksek parayı verirse kıymeti de belirleyen o olur. Şu anda ne yazık ki iş piyasasında bir arz eksikliğinden dolayı denge bozulmuş durumda. Nasıl bir bozulma var, Türkiye’deki işsizlik rakamları yüzde 9,3. Çok iyi ama işe katılım 85 milyonda 31 milyon. Aynı rakam Almanya’da 45 milyon. Kadınlarda katılım yüzde 50, Türkiye’deki kadının işe katılımı yüzde 30. Biz bunu değiştirmediğimiz sürece ne kıymetin değerini biliriz ne kıymet doğru değerini bilir ne de bir dengeyi ve sürdürülebilirliği sağlayabiliriz.” diye konuştu.
Değişen dünyada performans yönetimindeki yeni yaklaşımları ve farklı örnekleri ortaya koymak amacıyla düzenlenen Yetenek Yönetimi Konferansı, Taşıt Araçları Tedarik Sanayicileri Derneği’nin (TAYSAD) ev sahipliğinde gerçekleştirildi. Bu yıl altıncısı düzenlenen ve ana teması “Sürdürülebilir Çalışan Bağlılığı” olarak belirlenen konferansta insan kaynaklarından ücret yönetimine, sürdürülebilirlikten çalışan bağlılığı ve istihdamdaki kadın oranına kadar çok sayıda önemli konu gündeme geldi.
Konferansın açılışında konuşan TAYSAD Yönetim Kurulu Üyesi Hakan Konak, “Hedefleri çalışanlar, yani o hedefleri gerçekleştirecek asıl kişiler koyarsa ne olur? Ya da şöyle sorayım. Onlar koyarsa bu hedefleri tutturmak için; çalışanlar daha fazla motive olur mu, olmaz mı” dedi.
Değer verilen çalışanın şirket bağlılığı artırıyor
Bunu öğrenmek için Türkiye’de bin kişilik bir şirketlerinde denediklerini ifade eden Hakan Konak, “Orta vadeli stratejik planımızı belirledikten sonra bu stratejiyi operatör arkadaşımdan genel müdüre kadar hepsiyle paylaştık. Bir A4 kağıt verdik hepsine. Ve dedik ki, “Rekabet ve rekabetçilik ile ilgili bir stratejik önceliğimiz var. Hemen bu sene ne yapmalıyız ve hedefimiz ne olmalı?” Herkesten tek tek böyle dosyalar dolusu yanıt aldık. Hepsini de tek tek okuduk. İnanmayacaksınız; yöneticilerin koyduğu hedeflerle yüzde 80’i tutuyor. Aslında aklın yolu bir. Ve sonuç ne oldu? O hedefler tuttu. Hepsi tek tek gerçekten tuttu. Çünkü hedefleri ben koymadım. Onlar koydu. Zaten tutturacak olan onlar. O hedeflerin tutması için gereken adımları atacak olanlar onlar” dedi.
Yapılan çalışma sonucunda çok daha önemli bir sonuca ulaştıklarını vurgulayan Hakan Konak, “Benim çok daha fazla önemsediğim, çok daha önemli bir şey oldu. Çalışan memnuniyeti anketinde bağlılık çok hissedilir bir şekilde arttı. Çalışan, kendine değer verildiğini hissettiği zaman, performans arttığı gibi, şirkete bağlılığı da artıyor. Herkesi dahil etmeye başladığımız zaman, şirketimizin sahiplenilmesi daha kolay.” diye konuştu.
Arz eksikliğinden iş dünyasında denge bozuldu
Otomotivde teknoloji çağının şirketleri basit çözümlerden uzaklaştırdığını belirten TAYSAD Yönetim Kurulu Başkanı Albert Saydam ise, “Bağlanabilirlik, otonom sürüş, araç paylaşımı, yapay zeka ve elektrifikasyon gündemimiz, hepimiz bunlara konsantre olduk ve 3 sene evvel bir baktık ki dünyada en fazla bulunan materyallerden biri en büyük problemimiz oldu; kum. Yani silisyum veya çip yokluğu. Tabi ki yüzyılların teknolojik gelişmesi çipi, kum diye tasvir etmek belki biraz basitleştirmek oluyor ama belki konularda işe çok genel ve sofistike yaklaştığımızdan çözemediğimiz de oluyor” ifadelerini kullandı.
Sürdürülebilirliğin denge anlamına geldiğini vurgulayan Albert Saydam, şöyle devam etti:
“Kaynakların verimli kullanılması ve dünyadaki, evrendeki dengenin bozulmaması. Ne yazık ki bu denge bozuldu. Nasıl bozuldu, biz bozduk. Kaynakları tüketiyoruz, etik kurallarsa zaman zaman baktığımız, eleştirdiğimiz şeyler haline geldi. Biraz iğneyi kendimize batırmamız lazım. Dengede bozulma riski var demiyorum denge bozuldu ve sürdürülebilirlik ciddi olarak tehdit altında. Peki bir şeyin kıymetini nasıl belirleyebilirsiniz, çok basit bir kural var. Kıymet arz talep dengesinde olur, bir de bu denge bozuldu. Şu anda düşünün ki dünyada kısıtlı sayıda araç var ve bunu kiralayan firmalar da kısıtlı. O zaman bunun kıymeti doğru bedelle mi olur, o aracın bedeli ile mi olur? Hayır, kim daha yüksek parayı verirse, kıymeti belirleyen de o olur.”
Saydam, şu anda iş piyasasında bir arz eksikliğinden dolayı dengenin bozulmuş durumda olduğunu belirterek, “Nasıl bir bozulma var, Türkiye’deki işsizlik rakamları yüzde 9,3. Çok iyi ama işe katılım 85 milyonda 31 milyon. Aynı rakam Almanya’da 45 milyon. Kadınlarda katılım yüzde 50, Türkiye’deki kadının işe katılımı yüzde 30. Biz bunu değiştirmediğimiz sürece ne kıymetin değerini biliriz ne kıymet doğru değerini bilir ne de bir dengeyi ve sürdürülebilirliği sağlayabiliriz.” şeklinde konuştu.
Sektör liderleri katılımcıların sorularını yanıtladı
TAYSAD üyelerinin ve sektör temsilcilerinin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konferansta Duxinaroe Ltd. Ortağı David Bovis, Konuşmacı Yazar Mentor Hülya Mutlu, Kincentric İnsan Kaynakları Çözümleri Ülke Lideri Evin Doğan, Willis Towers Kıdemli Danışmanı Belen Başkan, Türkiye Çalışan Deneyimi Topluluğu Kurucu Başkanı Orçun İrfan, Icrypex İnsan Kaynakları Müdürü Hazel Şeren Tetik, Coşkunöz Eğitim Vakfı Genel Müdürü Bige Tınmazsoy Susuzlu ve Mercedes-Benz Türk İnsan Kaynakları Direktörü Betül Çorbacıoğlu sunumlar yaparak katılımcıların sorularını cevapladı. Ayrıca konferansta Edenred firması sponsor olarak katılım gösterdi.
Hibya Haber Ajansı